Udemy'den kurs bakabilirsiniz.

www.udemy.com

Selamlar,

FI sistemini çok uzun bir zamandır kullanıyorum, açıkçası muhasebeciler için öyle ahım şahım öğrenilecek bir şeyi yok, stajyerlerime bile 1 haftada kısa kısa göstererek anlatıyorum.. yazar arkadaşın verdiği link gibi yerlerden göz aşinalığın olur. Kullandıkça basit olduğunu anlayacaksın. Tonlarca yer olsa bile muhasebeciler ve finansçılar belli yerleri kullanırlar, gözünde büyütme yani..hee ben bütçe kısmına da baktığım için evet tonlarca şeyi kullanıyorum ama muhasebeci için için rahat olsun :)

bol şans.

ben de sql kursu alıyorum ilgini çekerse buyur;

github.com

3 ders oldu başlayalı ama istersen katırlabilirsin sanırım video'ların kayıtları oluyor.

Veriyle oynayacaksan ogrenmene gerek yok.
Zaten is hayati disinda ogrenemezsin.

E-Nabız'ı indirip aşı kartınızı oluşturun.

hes kodunu okuyorlar konser girişinde, isim soyadı biletle karşılaştırıyorlar, orada aşı durumun direkt çıkıyor zaten.

Aşı kartını pdf indirip telefonda bulundurun ama hesle geçirirler muhtemelen.

ne pdf'i yahu hangi devirde yaşıyoruz? kırtasiyede bastırıp bi de pres kaplatın bari. "kart" diyince böyle kartona basılıp pres kaplanmış bir şey düşünmeyin.

hes uygulamasında aşı kartı bölümü var zaten. açın telefondan gösterin aşı kartını. hes uygulaması hepimizde var artık.

İndir deyince pdf iniyor zaten. Kağıda basılı pdf diye bir şey mi var? Hskajaj

fazla tıraş cildi bozar diye boşa dememişler herhalde.

Proglide 5 ile her gün ters yönlü sinek kaydı traş oluyorum.
Sorun yok.
Cildini nasıl alıştırdığına bağlı

her gün ustura ile tıraş olunur ama bu cildinizin yapısına ve sizin tekniğinize bağlı.

cilt hazırlığı önemli. köpük veya jel ile ustura tıraşı çok yorar cildinizi. iyi bir sabun/krem (mümkünse arko, derby falan olmasın) ve fırça ile cildinizi iyice yumuşatın. köpük biraz ıslak kalmalı ve içinde hava kabarcığı olmamalı. en az 2-3 dakika dairesel hareketlerle fırçalayın. en sonunda badana yapar gibi köpüğün eşit yayılmasını sağlayın.

usturayı da sert tutup bastırmadan kullanın. kullandığınız jilet çok keskin olmasın, konforlu (gilette silver blue, nacet, astra, voskhod gibi) olsun.

tıraşın sonunda soğuk suyla durulayıp yatıştırıcı balsam sürün.

Asker ya da polis değilse bir insan neden hergün tıraş olur yahu kendine eziyet etme bu kadar.

@bana kedicik derdi
Hizmet sektöründen çalışırsan anlarsın.

işin içine matematiği sokunca, olmaz öyle şey demeyince, bir de diğer takımların sonuçları ne olursa olsun deyince çok bir alternatif kalmıyor. çünkü kesin kümede kalma puanını bulmak için tepedekileri de aşağıya yaklaştırmak gerekiyor.

1. 17g 1b 16m
2. 17g 1b 16m
3. 17g 0b 17m
4. 17g 0b 17g
en sona kadar böyle gidecek. 52 puanlı iki takım, 51 puanlı 16 takım. küme düşmesin dedik şampiyon oldu mecburen :D fantastik oldu ama bundan daha kötü bir performansta küme düşme ihtimali var. o yüzden sorunun cevabı 52

bonus soruya cevap: son sırada olabilir. arsiv.ntv.com.tr

edik: ben son 2 takımı sıfırlamayı unutmuşum. düzeltme için teşekkürler.

Averaja bakılmayacaksa puan eşitliği durumunda ligden kimin düşeceği muallakta kalıyor. Mesela her maç berabere biterse 18 takım da 34 puana ulaşacak. Bu durumda ligden düşenler nasıl belirlenecek?

Ligde kalmayı garantileyebilmek için tüm takımların olabilecek en yüksek puanlarla (yani yakın puanlarla) bitireceğini düşünmemiz lazım. 18 takımlı bir lig için bu durum her takımın 17 galibiyet 17 mağlubiyet aldığı yani 51 puan topladığı bir senaryoda olur. Ki bu da ligden kimin düşeceği sorusunu sorduruyor.

Soruya "Ligden kesin düşenler olacak" koşulunu eklersek bu durumda 51 puanlık eşitliği bozmamız gerekir. son sıradaki 3 takımdan ikişer puan alıp 49 puanla düşeceklerini varsayıp, bir takım 51 puan toplarsa düşmemeyi garantiler diyebiliriz.

diye düşünüyorum.

49 puan alırsa her türlü ligde kalmayı garantilemiş olur.

son iki takım 0 puan alsa o 51 puan artmaz mı ki

lig de kalmayi garantilemek gerekiyorsa 16.dan en az 1 puan fazla almasi lazim. o zaman sorumuz "16. en fazla kac puan alabilir?" oluyor. bu durumda bruges'in yaklasimi dogru ama ufak bir duzeltme yapmak lazim. son iki takimin puani bizi ilgilendirmiyor. o yuzden onlar 0 puan alirsa 16. daha fazla puan alabilir. 16 takim 19g 15m, son iki takim 34m alirsa butun takimlar 57p almis olur. tabi bu durumda kim ligden dusecek belli degil. lig sampiyonu vs olmasi icin bu esitligin bozulmasi lazim. demek ki bir takim 15maglubiyetten birisinden en az beraberlik almis demek. bu durumda o maci kazanacak olan en az iki puan kaybetti ve 55puanla 16. oldu. demek ki 57 puan alanlar ligde kalmayi garantiledi

1. 19g 1b 14m 58
2. 19g 0b 15m 57
3. 19g 0b 15m 57
...
15. 19g 0b 15m 57
16. 18g 1b 15m 55
17. 0g 0b 34m 0
18. 0g 0b 34m 0


soruyu genellestirirsek son y-1 takim 0 puan almali. geri kalan (x-y+1) takim birbiri ile (x-y)*2 mac yapacak. butun takimlar bu maclardan x-y galibiyet, x-y maglubiyet almali ki puanlari esit olsun. sonra takimlardan birisi bir takima karsi icerde ve disarda yenilmeyerek bu esitligi bozacak ve sampiyon olacak, diger takim da ligden dusen son y.nci takim olacak. diger takimlar toplamda (x-y)+2*(y-1) galibiyet ve (x-y) maglubiyet alarak toplamda (x+y-2)*3 puanla ligi bitirmis olacaklar.

x=18 y=3 icin (18+3-2)*3 = 57 ilk buldugumuz sonuc ile ortusuyor

@crucio ben şöyle düşünüyorum;
3 grup halinde incelersek;
a) son 2'ye kalan 2 takım
b) son 3'e kalmak istemeyen 1 takım
c) geriye kalan 15 takım

Son 2'ye kalanlar diğer takımlara karşı kaybediyor.
15 takım kendi arasında oynadıkları 14*2 maç için alabilecekleri en yüksek, eşit paun 42 oluyor.(14g 14m; 14*3). Bu 15 takım, son 2 takımdan 2*2*3=12 puan daha alıyorlar ve 54 puana ulaşmış oluyorlar. (önceki cevabımda hatalı olarak 12'yi +6 hesapladım)

Bizim takımımız 55 puan aldığı noktada, 54 puan almış 15 takımdan birisinin önüne geçiyor.

Ek olarak şu tabloda galibiyet ve malubiyet sayıları birbirlerine eşit değil;
1. 19g 1b 14m 58
2. 19g 0b 15m 57
3. 19g 0b 15m 57
...
15. 19g 0b 15m 57
16. 18g 1b 15m 55
17. 0g 0b 34m 0
18. 0g 0b 34m 0

galibiyet sayısı 303 (15*19+18)
malubiyet sayısı 307 (14+15*15+34+34)

Bu arada yanlış yönlendirdim. son iki takımında puanı aynı anda 0 olamaz, birbirleriyle oynayacağı maçlar var

Konu ile ilgili "emek şövalyeleri" ve "Farmers Alliance (Çiftçiler İttifakı)"nı araştırabilirsiniz.

şu sayfada (whorulesamerica.ucsc.edu) şu kısımlar dikkatimi çekti:

"corporate leaders put their efforts into creating stronger military forces to control workers when necessary"
"regular army also developed close ties to the industrial companies in urban areas. Three business leaders in Chicago, for example, provided the money for a military base just twenty miles north of their city"

askeri üsse yakın yere taşınmaktan ziyade yakınlarında askeri üs kurulması için maddi destek verilmesi gibi bir intiba uyandırdı.

şu kitabın 121-122. sayfaları: Archer, Robin. 2007. Why is there no Labor Party in the United States?
ve şu kitabın 85-86. sayfalarına atıfta bulunmuş: Cooper, Jerry M. 1980. The army and civil disorder: Federal military intervention in labor disputes, 1877-1900

aslında girmiyor ama üniversiteler özel olarak senato kararı ile kabul edebiliyor. ankara üniversitesi kabul etmiş mesela.

personeldb.ankara.edu.tr


kendi üniversitenize sorun siz, kabul ediyorlar mı diye.

Karar kesinlestikten sonra avukata verip icra takibi başlatın.

teşekkürler. avukata vermeden kendim icra takibi yapabilir miyim? çünkü alacağım ücret 500 tl. avukat daha fazla talep eder diye düşünüyorum.

icra takibinde avukatınızın ücretini de karşı taraftan alacaksınız zaten.

hatta tanıdık bir avukat varsa arayıp "ben avukat bilmemkim. filanca adına icra takibi başlatıyorum, 500 tl alacak + 5000 tl vekalet ücreti" derse muhtemelen o işe girmeden paranızı verirler.

kendisine söyleseniz? "türkçeyi yanlış kullanıyorsunuz, çocuğumun etkilenmesi istemiyorum" filan diye?

Çocuğa cephe alabilir, kalbi kırılabilir @etna

Kaçıncı sınıfa kadar öğretmeni olacak çocukların? Anaokulu okul öncesi eğitim demek değil miydi? Yani çocuklar zaten okuma yazma öğrenmeyecekler orada diye hatırlıyorum. Düşündüğüm gibiyse eğer bu niye problem olsun ki. Tamam öğretmen dediğimiz kişi bi zahmet düzgün Türkçe konuşsun ama sizin durumda problem olmaz bence.

Öğretmenin Türkçesi kötü ise kötüdür. Bu saatten sonra düzeleceğini sanmam. En mantıklısı sınıf değiştirmek, eğer diğer öğretmen daha iyi ise.

Kabul edilebilir bir şey değil, aksini düşünenlere hayret ettim. Ben olsaydım durumu idareye iletip sınıf değişimi isterdim.

Öğretmen sadece whatsapp mesajlarında mı dil bilgisi hatası yapıyor yoksa Türkçe konuşamıyor mu? Türkçe bilmeyen öğretmen denildiğinde öğretmenin yabancı biri olduğu düşünülüyor ister istemez. Öğretmen yabancı mı?

Öğretmen Türk. Sözlü iletişiminde de sorun yok.

O zaman öğretmenden whatsapp mesajında idareye dilekçe yazar gibi bir yazım dili kullanmasını beklemek çok saçma. Telefon kullanımı iyi olmayan birisi olabilir, telefon ekranında sorun olabilir, telefonda sorun olabilir, gözlerinde sorun olabilir. Bu sorunun en iyi çözümü öğretmenden ses kaydı atmasını rica etmek. "Yazdıklarınızı okurken zor oluyor, ses kaydı atabilir misiniz?" diyebilirsiniz.

Böyle size göre bir sorun olan bir konu için başlık açmak, "Türkçe bilmiyor" diye bir ifade kullanmak çok yanlış. Bunun doğrusu "Mesaj yazarken yazım kurallarına dikkat etmeyen öğretmen" olmalıdır. Sizin de Türkçe'yi kullanımınızda hatalar mevcut.

Ben 18 yıldır özel okulda çalışan, sizin tabirinizle "kpss'yi geçememiş, başarısız" bir matemaik öğretmeniyim.

Özel okul/devlet okulu tercihinden bağımsız olarak; özel okullarda çalışan öğretmenlerin sadece devlet okullarına atanmayı beceremediği için "piyasaya düştüğü"nü sanıyorsunuz. Şahsen KPSS'ye girmeyi hiç düşünmedim. Hatta özel kurumlarda 6 sene öğretmenlik yapanlara atanma hakkı verildi, ona da başvurmadım.

Ben bu 18 yılda ana sınıfı öğretmenleri ile birlikte çalıştığım için değerlendirmemi yapayım. Özel okullarda çalışan öğretmenler devlet okullarındaki gibi "kadromu aldım yemişim mesleki gelişimi" demez. Kendisini geliştirir, geliştirmek zorundadır. Zaten sizin öğretmeniniz gibi bir öğretmen, atanmamış olsa özel okullarda iş bulamazdı.

Özel okulda çalışan sadece sertifika sahibi bir okutman bile devlet okullarındaki "kpss engelini aşabilecek kadar süper" öğretmenlerin %90'ından iyidir. Her sene işinde uzman eğitimcilerle hizmet içi eğitimlere katılır. Sürekli denetlenir. Türkçe yazma yeterliliği bile olmayan, oturup 1 sene kpss çalışıp atanmış öğretmenin muhtemelen emekliliğe kadar görmeyeceği şeyler bunlar. Kaldı ki, iyi bir özel okulda çoğu öğretmen yüksek lisans mezunu oluyor. Benim çalıştığım okulda dr ünvanlı ana sınıfı öğretmenleri var.

"Ne tavsiye edersiniz?" sorusuna cevabım: Bulunduğunuz bölgede araştırma yapıp, ciddi
ve kurumsal bir özel okulu tercih edin. Emin olun çok daha kaliteli öğretmenlerle karşılaşacaksınız.

Ha siz yine de "kpss'de iyi test çözebilen çocuğumu iyi eğitir" diye düşünüyorsanız; yapacak çok da bir şey yok.

Türkçe konusunda haklısınız ama KPSS konusunda çok yanlış hem de çok

sertifikayla ozel anaokuluna ogretmen mi olunuyormus?!
onlar anaokulu degil, gorece dusuk bir paraya anaokul yasina kadar cocugunuzu emanet edebileceginiz cocuk bakim evleri. amaclarini karsiliyor bir bakima onlar da. ama yok cocugum bir seyler ogrensin ayni zamanda diyorsaniz da devlet okulu ulkemizde sans isi, asla bazi velilerin devlet okulu savunmasini anlayamiyorum. yani paran yoktur verirsin orasi ayri ama ozel okul da soyle boyle demek cok tuhaf buldugum bir durum. boyle bir ogretmeni misal hangi ozel kurum ise alirmis acaba? ozel sektorun devlet sektorunden farki bu. surekli bir rekabet var.

Yaziyi gormeden yorum yapamam acikcasi. ama sosyal medyada bazi tanidigim oldukca egitimli boomerlarin yazdiklarini okumaya calisiyorum, zorlaniyorum. Bazi iyi egitimliler bile yazarken ciddi zorlaniyor. Bu ulkede ITU mezunu bir siyasetci bile tahtaya "öğrenciler" yazamadi, yumusak g beni hep zorluyor dedi birakti haha. Bence genel olarak insanlarin yazi ile sikintisi var.

Bir de sunu soylemem lazim, iyi egitimli akadamik olarak cok basarili biri cok iyi ogretecek diye birsey yok. Ozellikle universitede bunu cok gordum, isim yapmis diye adamdan ders aliyorsun fos cikiyor. Dandik CVsi olan birine gidiyorsun dersler harika geciyor. CV sizi cok yanlis yonlendirir.

Öğretmen kalitesi özel veya devlet çalışanı olarak düşünülemez. Kaliteli öğretmen kaliteli öğretmendir. Devlette çalışan iyi/kötüdür denemez. Özeldeki de aynı şekilde.

Devlette ne öğretmenler var çaycı zannedersiniz. Özel okul için de geçerli aynı şekilde. İkisinde de hem çok iyi hem çok kötü öğretmenler var özetle.

Türkçe meselesine gelince, bir çok insan Whatsapp’ı ihtiyacını görecek basitlikte kullanıyor. Hatta çoğu yazdığını okumadan gönderiyor. Bu da hatalı imlalar, cümleler, kelimeler görmeniz demek. Ama önemsemezdim şahsen.

sıfır mı ikinci el mi istiyorsunuz? otomatik/manuel?

2017-2018 otomatik elantra. o kasa iihs'den tam puan aldı.

Ben sıfırını aldım, çocuklu aile için yeterince büyük. Shine donanım oldukça dolu, bagaj gayet büyük sayılır.

shbd.io

@gkhncnzdgn

2. el
otomatik tercih ama elzem değil.

skoda octavia 2015-2016 civarı olabilir belki, aile için gayet iyi olur. zamanında da euro ncap notu iyiydi.

Pire olabilir. Dikkatli bakarsanız görebilirsiniz. Belediyelerin ilaçlama servisi var, onlardan yardım alabilirsiniz.

O işleri pek bilmiyorum ama müdürün üstüne çıkarsan, bu sefer müdür de karşında olur.

kurumunuz devlet dairesi mi özel mi?

özelse bölge müdürü/genel müdür/patron olur bir üst merci.

devlet dairesiyse ilçe-il müdür/daire başkanı

Devlette o iş çözülmez. Hatta hiyerarşik sırayı yoksayarak üst merciye gittin diye o üst merci de müdürden taraf olur.

Kredi notunuza göre istediğiniz orta segmentte çoğu arabayı alabilirsiniz. İhtiyaç veya araç kredisi çekebilirsiniz.

Başlangıç icin b sinifi biraz eski model sorunsuz kasalardan 100binlik bir sey almasi mantikli olur. Alabilir de.

Otomatik takintisi yoksa secenek cok.

Yok ben manuel istemem diyorsa gecmis olsun, o paralara duzgun bir otomatik imkansiz.

2010 model b sınıfı bir araç alabilirm 100 bin gibi bir bütçe dahilinde.

Honda jazz,
toyota yaris,
hyundai i20,

gibi araçlar araitırmaya başlangıç için iyi olabilir.

Madem cevam etmeyeceğin kesin o halde etik olan şimdi çıkman. Adamlar da eleman çıkana kadar yeni birini bulsun. En azından 1 hafta iş öğrenir.

Bu arada firma bu 1 aylık denemede sigorta da yapmıyor 1 yıllık sözleşmeden sonra sigortayı yapıyormuş.

Bu bir suç. Hemen çıkın.

abicim sen zaten su an orada calismiyorsun.
Dolayisiyla bir deneme surecin yok evraklari da oylesine vermissin.

Gitmek istemiyorsan yarin gitmemen ve telefonlari acmaman yeterli.

Ha ben olsam ay sonuna kadar gider maasimi alir sonra telefonda engellerim hepsini.

Senin su an sirkette basina tugla dusse ne devlet bakar ne isyeri surilere bile sigorta yapiyorlar sana yapmamislar. Bu yuzden her seyi hakediyorlar.

@lancelot
etik kısmı çok önemsemiyorum zira anlaştığımız halde tekrar maaş pazarlığı ve sigortayı yapmamaları o kısmı nötrlüyor ama yine de kazık atmış gibi hissetmemek adına diğer söylediğini düşünerek bu soruyu sordum evet.

@divit
evet haklısınız, esasen çalışmıyor gözüküyorum. Bakanlıktan bir belge gelecek 2 ay sonra. Belki de o belge geldikten sonra kontrol birimi için sigortalı gösterecekler. Sigorta yapmadıklarını da edevletten öğrendim zaten. “Biz sigorta yapmıyoruz” demediler.
Bu arada sektör inşaat. Başıma bir şey gelse devlet donlarına kadar alır, bunlar nasıl böyle cesur bilmiyorum.

Hocam, sen orada resmi olarak 1 yıl çalışmıyorsun zaten. Deneme süresi nasıl oluyor anlamadım :) Deneme süresinin işlemeye başlaması için girişini yapmaları lazım. Çık gitsin 1 sene sigorta yatırmayan işyerinden hayır gelmez.

Bence kurs başlayana kadar çalış, kurs başladıysa 1 ay dolunca çık. Etik faturaları ödemiyor.

@jangbong
Bu 1 aylık deneme sürecinde sigorta yapmıyor, 1 yıllık sözleşmeyi imzalayınca yapacak. Bir de adıma başvurulan ve alınacak belge bakanlık ile ilişkili olduğu için belgeyi aldıktan sonra yani 2 ayın sonunda sigorta yapma durumları var. Belge sonrası mecburen yapacaklar zaten

E-devlet seni yanıltmasın, sigorta girişini işe başladığın gün yapsalar bile sisteme 1 ay sonra yansıyor.

Firmalar deneme sürecinde sigorta yaparlar. Laf arasında ilgili departmana bir sor bakalım eğer sgk girişin yapılmadıysa hemen oradan kaç, firma küçük hesaplar yapıyor demektir.

Sgk kaydina bakmak icin edveltte ise giris bildirgesi alani var o sanirim daha cabuk guncelleniyor.

Ya da alo 170 direkt soyler.

Bu krizlerden sonra artan fiyatlardan dolayı bol giderli fatura öpmeyecek usta sanırım zor.
Hangi kasa bilyoruz tabi aracınız tabi ama dizaynından dolayı tutulan j kasa ise "Opel Astra j team" grubunda biraz takılın. Ön fikriniz olsun.
İkinci olarak arabadan anlayan bir tanıdığınızla muhakkak bilgi alış verişi yapınız.

ben çok çektim şu opel ustalarından sen çekmezsin umarım. lanet edip sıfır aldım sonunda. herkes öneriyor bunu gruplarda ankara için: Opel Garage , bir de orhan akyol usta var bayağı duymuştum ismini.

araba corsa e :(

elektrikli mi ? getirdiler mi ki elektrikliyi ?

@syabk

corsa e = e kasa (2014-2019) corsa

konya yokundaki yetkili opel servisine git. sanayi de nailsa opecekler. yetkili servis en azindan ne yaptigini anlatir. opel varken konya yolundaki yetkili servise gidiyordum. cok memnunumdum.

seeder sayısına dikkat ediyor musunuz seçerken? çoğu ülkede internet hızı bize göre çok yüksek olduğundan düşük kalite filmlere pek rağbet olmuyor. ne kadar az kişi paylaşıyorsa o kadar yavaş yükleniyor film. bazen de hiç başlamıyor.

mesela black widow filminin 1080p versiyonunda 4bin kişi varken, 480p versiyonunda 27 kişi görünüyor paylaşım yapan.

Start stop araba icin hayirsiz bir ozellik aku falan ne varsa yipratir.

Sirf ab emisyonunu kandirmak icin uydurduklari bir ozellik. Bize yaramiyor.

Cogu insan start stopu kapatmasinon sebebi sureklo acip kapanma adami uyuz ettigi icin mi yoksa araci yipratmasi mi yani?

start stop sisteminin araca herhangi bir zararı yoktur. aküleri özel olduğundan aküye de zarar vermez.

Balgat'ta AKM optiğe giderseniz Ayhan veya Fatih beyler çok iyi insanlardır. Doğru yönlendirirler.

matematik için 12. sınıflarımda;

konu anlatımlı: apotemi, çap ve eis föyleri
soru bankası: nitelik, acil, yanıt ve karekök


kullanıyorum.

belediye başkanlığında isme oy veriyorlar, belediye meclisinde partiye. ayrıca partilerden kopmalar da yaşanabiliyor ve koalisyon ayağına parti değiştirebiliyorlar.

meclis pusulasını tbmm sanıyorlar +1. belediyede isme verip işin bittiğini sanıyorlar.

O iş biraz karışık sadece verdiğimiz oylarla meclis üyeleri seçilmiyor, İşin içine ilçe belediyelerinide verilen oy oranları, nüfusları filan da devreye giriyor.
Ayrıca diğer seçilen ilçe belediye başkanları da direk meclis üyesi oluyor.

a ilçesi: 10 üye
b ilçesi: 3 üye
C ilçesi: 5 üye

B ve C de birinci parti bile olsan eline geçecek üye sayısı 4 olabilir. a da sen azinliktasindir ordan da 2 aldın diyelim. rakip parti de a da çoğunluk oya sahip ama tek ilçeyle bile senden çok meclis üyesi elde etti. ama b ve C nufuslarinin toplamı A dan çok olabilir. nüfusta çok oyu sen aldın ama temsiliyet sistemi gereği meclis üyesi sayısında kaybettin.

www.cumhuriyet.com.tr

Konuyla ilgili haber linki.

7 Haziran 2015 seçimlerinde MHP %16, HDP %13 oy aldı ama iki parti de 80 mv çıkardılar.

Çünkü büyükşehirlerde MHP'nin aldığı oylar mv çıkarmaya yetmedi. istanbul'da atıyorum 90bin oyla bir mv seçilrken, Hakkari'de 40bin oyla seçiliyor.


Belediye seçimlerinde de böyle. İlçelerden gelen meclis üyelerinin çoğu akp'li.

farklı bir adaptörle de deneyin. hiç kullanmadığım 5 adaptörü tek tek denediğimde 4'ü bozuk çıkmıştı.

ben kotta w36 giyiyorum. xl veya xxl alıyorum. ama biraz rahat şeyler giymeyi sevdiğimden.

size kesime göre l veya xl olur.

zar zor 1000 lira filan, ama dediğin gibi biriktirsen ne biriktirmesen ne, yılda 12 bin lira ediyor :D

Önceki yıllarda olsa atabiliyordum ama şuan o miktar çok azaldı çünkü hayat kalitesinden ödün vermediğimizden hayatta her ay fiyat artısına girdiğinden tasarruf git gide azalıyor. Ya aldığın ürünlerin kalitesini düşürüceksin eskisi kadar biriktiriceksin yada değiştirmeyip tasarrufu azaltıcaksın.
Bir de önceden işyerinde yılda 1 yapılan zam yeterliydi cünkü fiyat artışları çok oynak olmuyordu yıl içinde ama son 2-3 yıldır işyerleri her ay zam yapsa anca yetişilir çünkü her markete gittiğimizde mutlaka her şeye tekrar bir zam gelmiş oluyor

kenara daha cok atmanin sirrini malesef soyluyorum: geliri arttirmak. sadece biriktirme olarak dusunme 1000 tl bile olsa bilesik faizin gucunu azimsama

Öyle düşünmeyin ayda 1000 lirayı neden küçümsüyorsunuz?
Tl de tutmayın yeter. Aylık 1000 liralık altın alsanız seneye bu zamanlar 20 bin garanti. Altın hiç kaybettirmez arada düşmesine bakmayın uzun vadeli düşünün.

benim durum daha fena :)
500 tl atabiliyorum kenara

gelir artmadan bu miktarın da değişebileceğini düşünmüyorum. temel ihtiyaçlar dışında ot gibi yaşamamak, deşarj olmak için de kullanmak gerekiyor bence maaşı

ne kadar kazandığından bağımsız olarak "para nereye gidiyor bilmiyor" olman çok büyük problem. tüm harcamalarını kredi kartıyla yaparsan ay sonunda para nereye gidiyor ekstrenden anlarsın, ona göre harcamalarını kısarsın. bence oradan başla derim.

Biz kredi öder gibi düzenli olarak 3500 tl yatırıyoruz altın heaabına. ilk başta düzeni oturtması zor oluyor ama alışınca faturalardan önce onu yolluyorum.

bu ara benim maasi kenara atip hanimin maasini yiyoruz. daha once de tam tersiydi. daha oncesinde hanimin maasinin bir kismini atiyorduk. zamanla artiyor yani attigimiz miktar.

Poco X3 Pro olabilir

samsung a52

hafta sonu için değil de kolejde çalışmayı düşünürseniz yardımcı olabilirim belki. en azından meb'deki öğretmen kadar maaşınız olur.

özel ders
yabancılara türkçe
preply hesabı
fuar/Stand görevliliği
e ticaret

arabayı galeriden çıkarırken bahşiş isteyen insanlar olacak, benzincide yakıt alırken "oo hayhırlı olsun" diyerek bahşiş isteyen pompacı olacak :D

plaka ve tescil giderleri var ama bayiler bu giderleri fiyata ekleyerek satıyor zaten.

İkinci el alıyorsanız devir ücreti var, başka bir şey yok.
Sıfır alıyorsanız, bayinin verdiği fiyatta neler dahil ona bakmanız gerekli. Tescili bazıları dahil tutar, bazıları hariç, aynı şekilde MTV'yi de bazı bayiler hariç tutuyormuş.

Trafik sigortası her iki durumda da size ait.

sıfır araçta genelde tescil işlemleri fiyata dahildir.
bir tek tescil işlemleri için aracı firmaya noterden vekaletname veriliyor onun ücreti var.

ikinci elde ise note alım satım ücreti var.

Fiat bayileri "tofaş bizden ıskonto hakkını aldı" dedi. Birkaç farklı şube aynısını söyledi, dolayısıyla doğrdudur diye düşünüyorum. Ama bayilerden bi tanesi normalden 1000 tl indirimli fiyat verdi. Burada o işlemlerle ilgili ücretleri hesaba katmadı mı acaba

bayiden araç alınca bayi firma yetki belgesi, at uygunlunk belgesi, yarım kapaklı dosya, dilekçe, ötv yatırıldı belgesi vs. gibi belgeler ile trafik şubeye gidilir. plaka basım belgesi ve ilk ruhsat alınır. vizeye gidip sıfır araç tescili falan yapılır.

genelde bu işleri bayinin takipçileri yapar anahtar teslim fiyat diye belirtir.

siz bin lira uygun veren bayiye "anahtar teslim değil mi?" diye teyit ettirin.

Normal şartlarda çalışanın sözleşmeyi yenilemeyi reddetmesi istifa anlamına gelir ve kıdem+ihbar tazminatı alamaz.

ancak 4857 sayılı iş kanunun 24. maddesine göre çalışan haklı nedenle şözleşmeyi yenilememişse tazminat alabilir. durumun haklı nedene dayanıp dayanmadığı ise çoğunlukla hakimin takdirine bırakılmıştır.

okul tabi ki tazminat ödemeye yanaşmayacaktır. dava açıp yeni sözleşmedeki maddeleri gerekçe olarak sunarsanız haklı görülebilirsiniz. davayı kazanamama ve masrafları ödeme riskini de göze almak gerekir.

Bahsettiğiniz değişiklikler esaslı, feshederseniz kıdem tazminatı hak kazanırsınız

sözleşme imzalanmaması durumunda işten çıkışını verirler. işten çıkış kodu sürenin sona ermesi şeklinde olursa tazminatlarını alır. eğer istifa olarak verilirse haklı olarak istifa ettiğinizi ispat ederseniz tazminatınızı alırsınız. tabi bu haklılık size göre olan bir haklılık değil iş hukukuna göre bir haklılık. bir avukata danışmanızda fayda var

hukukçu değilim ama mevcut iş anlaşmasında işveren tarafından büyük değişiklikler yapılmasının mobbing'e gireceği ve çalışanın bunları kabul etmemesi durumunda, işverenin çalışanın işine son verdiğini düşünmek gerekir bence. okul yönetimi bunu doğrudan kabul etmeyecektir ancak mahkeme bu yönde karar verecektir.

uygunparca.com

Bu sitede bulamadım aradığım cezve tipini.

burada olmama şansı çok düşük. modelinizin koduna doğru bakabildiğinize emin misiniz? internette gördüğünüz tüm yedek parçaları bu adamlar oralara veriyor çünkü.

www.uygunparca.com

Gelmez öyle böyle kazanıyolar

rte faiz indirimi sinyali vermişti geçen haftalarda, belki oradan yürünebilir, onun dışında bir sinyal yok.

biz vatandaş olarak çok fazla anlık düşünüyoruz. (dolar-euro düştü fiyatlar niye düşmüyor vs.)
temmuz ayında düşüş olmuş evet, fakat yılın geride kalan kısmına bakılınca sektörden beklenen ötv'nin büyük bir çoğunluğunun karşılandığı, dolayısıyla hükümetin şu anki önceliğinin yurt dışına döviz akışını azaltmak olduğunu, bunun için de "vatandaş kolay alışveriş yapabilsin" diye yollar bulmaya çalışmaktan çok, ithal malların satın alınmasını olabildiğince zorlaştırmaya çalıştığını anlamamız gerek.
şimdi de alım düştü diye devletin buna müdahale etmesini beklemek saflık olur, çünkü esas öncelikleri bizim gündelik konforumuz değil ekonominin ayakta tutulması. daha geçen ay, eylül ayında ötv düzenlemesi (!) gelebileceği konuşuluyordu. bir şey değiştiğini düşünmüyorum, otomotivden hedeflenen ötv'yi nasıl olsa tahsil edecekler, yükselmesine bir engel görmüyorum.
youtube'da autoclub diye bir kanal var, değerli insanları konuk edip canlı yayınlar falan yapıyorlar. çınar noyan mesela otomotiv yetkili satıcıları derneği sekreteri, hatırı sayılır sektör tecrübesi bulunan biri ve bu konularla ilgili aydınlatıcı bilgiler veriyor, nasıl düşünmemiz gerektiğini de elinden geldiğince anlatmaya çalışıyor. diğer konuklar da benzer şekilde. izlemenizi tavsiye ederim.

Konusulmuyor. Sacma olurdu zaten.

Araç satışlarında müdahale gerekecek bir düşüş yok ki.

2021 yılı ilk 6 ay 400bin satış olmuş. Araçlar yıl sonuna doğru çok daha fazla satılır. Yani yıl sonu muhtemelen 900bin civarı satış olacak diye bekleniyor. Gayet yüksek bir miktar.

Son 10 yıllık ortalama 12 ayda 800bin zaten.

img.donanimhaber.com

bir takım bankacı akrabalardan eylül-ekim gibi düşük faizli (0,90 civarı) konut kredisi duydum ama araç kredisi konusunda bişey demediler.

ötv indirimi gelmiş sanırım. www.ensonhaber.com

Geçen sefer de aynısı oldu. İndirim diye başladı 230 bin liralık araba 300 bine çıktı. Alamadık tabi.

Zaten bir kaç giriş modeli hariç bu düzenlemeye tabi olan araba yok ki. Onlar da 1 ay sonra zamlanıp tekrar eski haline dönüyor üst gruba geçtiğinden. Düşük sınıf baz modellerden alacak olanlar bu arada alabilse bari. Bayiler 2 ay sonraya tarih veriyor araba yok diye.

Uygun jack'ı olan 12v 5a dc adaptör bulmanız gerek. Kullanma kılavuzunda jack boyutları yazıyordur.

Şuradaki ile aynı ürünse:
www.alibaba.com
açıklamasında 12V 5A yazıyor, o güçte başka bir adaptör alıp bir elektronikçiye ikisiyle birlikte giderseniz ona uygun uç takabilirler.

mini fırın kumtel, diğer hepsi için homend. homend'in hangi ürününü alsak çok memnun kaldık.

konsept yapmak en iyisi. tefal al bence hepsini.

Arzum'dan memnunuz biz, çaycı ve tost makinesi var.

Ekmek kızartma arzum güzel. Geniş ekmek de sığıyor.

Cins köpekler sğlık problemi yoksa ücretsiz verilmiyor. Süs köpeği istiyorsanız büyük ihtimalle ücret ödeyeceksiniz yani. Belki çevrenizde varsa ücretsiz verirler.

Hayvanların alınıp satılmasına karşıysanız barınaklardan da sahiplenebilirsiniz. Ama onlar da çirkinler işte. Rağbet görmüyorlar malesef.

Merhaba, biraz araştıralım. ( geniş bir orman beslemesi kontağım var ) bulmaya çalışayım. Asla satın almayın:(

m.youtube.com

Şu adamın sahiplendirdiği söylendi ama ben tanımıyorum bilemedim. Bi soralım.

Köpeğin cinsi/güzelliğinden ziyade boyutu ve karakteri önemlidir. Bakabileceğiniz boyutta binlerce köpek var. Çocukları için oyuncak olsun diye parayla alınmış ve sonra sokağa atılmış
(Allah o ana-babaların çoluğundan çocuğundan çıkarsın innnşşşşaalllahhhhhh, evlatlarının acısını yaşatsın inşallllaaaaaaah)
Bu hayvanların tek istedikleri sevgi. Çirkin olailbir, yaramaz olabilir, kendi karakterine göre birini seç, ya da o seni seçer. Aşağıdaki hanımdan 1,5 sene önce bir güzel kız sahiplendik. Hayatımız değişti :)
Beykoz'da bir evde terkedilmiş ve sokakta yaşayamayacak durumda/boyutta olan köpekleri sahiplendiriyor. Bağış da istemiyor, sadece size güvenmek istiyor, sokağa atmayacağınızdan emin olmak istiyor.

www.instagram.com

Bak bu eşek sıpası çok tatlı mesela

www.instagram.com

Para vermek istemiyorsunuz çünkü para durumunuz mu yok yoksa prensip olarak mi?
Bunu neden soruyorum;
-bu tarz cins köpeklerin bedava verildiğini ne zaman görsem hayvanda bir sorun oluyor. Duyuruda da vardi bir iki ay once böyle cins köpek bedava vermisler bilmem kac bin liralık sağlık masrafı cikmisti.
-yurtdisinda barınaktan köpek almis biri olarak bundan sonra kimseye "ayy barınaktan al" falan demem. Kopegimiz sosyallesme sürecini kacirdigi icin genel anskiyete problemli cikti. Problem eve aldiktan 2 hafta falan sonra çıkmaya basladi, o zamana kadar insanlar da sevdi, cocuk da sevdi vs. Su an 4-5m yakina giren her şeye (cocuk, insan, bisiklet, araba, scooter) havlar. Hem psikolog veteriner ile ilac tedavisi hem de egitmen ile özel eğitimler yapiyoruz ama bunlarin hepsi para. Ha ufak köpek alirsaniz belki umursamazsiniz sonuçta en fazla ne yapabilir diye ama daha bunun resource guardingi var, separation anxiety var. Geçen bir köpek gördük parkta, biz egitim yaparken egitmen sanmislar bizi. Kadinin ufak köpeği var, köpek bir sesten cok korkmus. O günden beri yeme içmeden kesilmis, titriyor vs. Yani para durumunuz yoksa köpek riskli is. Yazı tura atmak gibi.

- küçük köpeğin derdi daha fazla olur. Genelde çoğu sıkıntı küçük köpeklerde oluyor. Gene masraf.

Bir de almaya kalkarsaniz, bunu da burada ofelia arkadasimiz soylemisti; Türkiye'deki cogu eleman köpekleri az gelişmiş avrupa ülkelerinde kotu sartlarda uretiliyor. Bunun için Fransa'da da çok uyari var, köpek alacaksaniz onayli ureticilerden alin diye (köpeğin annesini babasını, yetiştiği yeri görüyorsunuz, üreticiler onayli vs).

Neyse; bir de sunu demek istiyorum. Malesef Türkiye'deki barinaklarin durumu cok kötü. Hayvanlarin orada ne tip travmalar alacagi belli değil birakin sokakta alacagi. Riskli yani hep. Malesef Türkiye'deki bu köpek sahiplendirme sistemi acayip kötü.

Neyse umarim sansiniz yaver gider.

instagramda patiarkadas sayfası var, genelde küçük ırk ve yavru sahiplendirmeye çalışıyorlar. cins köpekler de var, terrier ve maltipoo vs gördüm ilanlarda. bu cins olanların çoğu zamanında satın alınmış ama bir sebepten bakılamamış köpekler. biri açıklamaya çok seviyoruz, bütün eğitimleri aldı, aslında çok uslu ama arada agresyon yaşıyor diye sahiplendirmek istiyoruz yazmış. ilginç yani ilanlar.

satın almaya ben de çok karşıyım. ama sahiplenme işi gerçekten şans. yine de bekleyin bence çok aceleniz yoksa. ilanlarda gönlünüze göre bir köpek çıkabilir karşınıza.

pejo 3008 bence aralarinda en iyisi.

en ucuz ve en az yakit harcayni buyuk ihtimal cactus ama citroen e cok guvenemiyorum nedense.

pejo 2008 iyi falan ama baya ufak geliyor. renault captur daha iyi secenek

nissan juke her yerde iyi ama dizaynini sevmiyorum.

kia soul onermem. dizel motor olsa bile kia hyundailer sanki fazla yakit harciyor.

ha bir de arabalar.com.tr de karsilastirma yapiliyor. bence bir bakin.

model yaşı belirtmemişsiniz.

Qashqai J10 olabilir o paraya.
Kia Sorneto veya Sportage da olabilir.
Hatta daha yaşlı olabiliyorsa X5'e kadar yolu var.

o fiyata alabileceğin suv eski ve yüksek km olur. mesela kendi aracımdan örnek vereyim. 3 buçuk yaşında, 100 bin km'deki dizel otomatik dolu paket bir 3008 şu an 300-330 bin.
ayrıca bu yazdığın modellerin hiçbiri aslında suv değil, minicik arabalar. 3008 en büyükleridir.

ben olsam bu bütçeye suv'dan vaz geçerim ortalama bir sedan alırım. megane vs.

@mhm
3008 2011-12 1.6 dizel
2008 2013-14 1.6 dizel
captur 2014 1.2 benzin
juke 2012-13 1.6 benzin

yaşlı da olsa X5 e de razıyım çok yakmasına rağmen ama sorun çıkartır sanayiden çıkamayız diye korkuyorum, çoğunlukla eşim kullanacağı için daha az sorun çıkartma riski olanları seçtik kendimizce ama bu işler kısmet tabii.

@reanarchy
hem biraz yüksek hem de geniş olsun diye bunları seçtik, hem de kesemize uyuyor diye, zaten dediğiniz gibi gerçek suvları ancak rüyamızda görebiliriz.

pigletvsdaisy

bu araçlar hiçbir şekilde suv özelliği taşımıyor ki hocam.

bagajı standart golf kadar, hatta belki daha da küçük.
yerden yüksekliğinde 1-2 cm fark varsa anca.
4 çeker değil, arka koltuk geniş değil, bağımsız süspansiyon yok vs vs.

ama tüm bu yazdıkların içinde en geniş araç 3008'dir. tek c sınıfı o, diğerleri hep b sınıfı.

ilave olarak honda crv, hrv falan da bakabilirsin, fiyatlarını bilmiyorum.

hyundai tuscon olabilir belki, yine fiyatlarını bilmiyorum. bunlar biraz daha geniş araçlardır. hatta kia sportage olabilir. çok yakar gerçi.

o bütçeyle SUV alamnın sonu hüsran olabilir. eski kasa 3008'de suv özellikleri yok daha çok MPV denebilir. cactus'un de suv olmakla alakası yok. juke içi ufacık aşırı kullanışsız bir araç.

gene suv değil ama captur bunların arasında bu paraya alınca üzmeyecek bir araç olabilir.

160.000 bütçe ile yakıtına-vergisine takılmayacaksan SUV özelliklerini en iyi karşılayan araç captiva olur.

@reanarchy hocam şu anda bende c2 var, onun yanında saydıklarımın hepsi suv gibi kalıyor ( :
o zaman düzeltiyorum suv değil de normalden azcık yüksek araçlara bakmaya çalışıyorum demeliyim tabii bütçe dahilinde. yorumlarınız ve önerileriniz için teşekkürler.. ayrıca ben böyle piyasaya iyi dileklerimi iletmek istiyorum bu fiyatlar bu alım gücü ortadayken allah sonumuzu hayır eylesin..

Yazdığınız modeller SUV olmamakla birlikte, 160bin tl bütçe ile bu modellerin hep en sorunlu şanzımanlarını alabiliryorsunuz. Yani 2011 model 3008'de peugeot'un en lanet şanzımanı var mesela. Yeni modellerdeki eat gibi düşünmeyin. Çok başınız ağrır. keza Cactus'te de ETG şanzıman var. O da çok problemlidir.


Modellerin güncel versiyonlarını almadıktan sonra bu sorunlu sürümlere, hele hikayesini bilmediğim bir arabaya girmezdim ben olsam.

Skoda yeti alınabilir hocam o paralara bir araştırın isterseniz.

2015 captur dizel otomatik bulursun o paralara.

kesinlikle captiva. min 2012 model 4x2 olani. parca marca hersey var. canavar gibi arac.

"tabeleda araba markasının logosu olan yeri mi tercih edeyim?" sorusu parçacının da ustanın da seni kandıracağını düşündürttü bana. bence siz aracınızı servise götürün.

Parçaları kendin al. Sanayi içinde mutlaka parçacı vardır. Googledan bulursun. Parçalarda ucuza kaçma. Yapılacak işlem zor değil iki üç yere girip fiyat sor. Yapılırken başında durursun. Sorun olmaz.

Bi tanıdığın yoksa, parça fiyatlarını üç aşağı beş yukarı bilmiyorsan nere gittiğinin bir önemi yok.

İki soruna bakınca; muhtemelen her türlü kazık yiyeceksin. Servise git +1

Servis de pahalı ama en azından çıkma veya sahte parça itelemezler.

kendi araba markanızının fanatiklerinin olduğu forumlar olur. orada şehrinizdeki iyi servisler yazar. onlardan birine gidin hatta forumda yazmışlardır selamımı söyleyin vs diye isimlerini o selamı da söyleyin. parçaları hiç anlamıyorsanız onlar alsın.

Fren için motorcuya gitme, fren için frenciye git. Her sanayide 3-5 tane frenci olur, hem işçilik yaparlar hem parça satarlar.

Diskler çok aşınmadıysa bir iki mm torna yapılabilir, olmayacak gibiyse frenci tehlikeye atmaz korkmayın. Çok aşındıysa diskleri yenileyebilirsiniz, disk satmaz frenciler genelde, onu dışardan alırsınız.

Ama balata için frencinin sattığı ürünü tercih etmek mantıklı olabilir, çünkü frenciler sattığı balata için "ötmeme" garantisi veriyor çoğu zaman. Balata öterse söküp değiştiriyorlar bunu bir sorun.

Abi fren önemli parça. Çoğu parçada sorun yolda bırakır.
Frende sorun hastanelik eder.
O yüzden böyle önemli parçaları mutlaka serviste değiştirin.

Hatta bence çoğu parçayı serviste değiştirin. O kadar ufak detaylar gözden kaçıyor ki dışarda. Ben de bunu serviste öğrendim.

Şöyle bir örnek vereyim, mesela bir yağ filtresi der geçersin. Sanayideki adam der ki "abi bu markaya he bu filtreden takıyoruz". Servise gidersin, bırak markayı, aynı modelin hatta aynı kasanın 2015 modeliyle 2016 modelinde bile ufak farklar yüzünden kullanılan filtre tiplerinin farklı olduğunu öğrenirsin.

200-300 lira cebimde kalacak diye uzun vadede aracımızda daha büyük sorunlara ve masraflara yol açacak şeyler yaşanabiliyor.

biz vacuum mop pro aldık önce. 1 hafta kullandık ama beğenmedik. iade edip roborock s5 max aldık. arada çok fark var. mop pro haritada saçmalıyordu. bazı yerleri haritada temizlemiş görünüyor ama atlıyordu. s5 max çok iyiymiş.

bütçe içinde değil ama 1 yıldan fazladır roborock 5s max kullanıyorum, hiç bir sorun çıkartmadı çok çok çok memnunum.

Ben kullanmiyorum ama anneme 5smax almistim. Cok memnun kaldi. Arkadasina da aldirtmis. Ikisi de memnun.
Tek sorun sanirim su haznesindeymis. Icindeki suyu tamamen buharlastirmak zormus. Hazne icinde au kalirsa koku yapabilirmis. Dikkat etmek gerekiyormus. Param olunca kendime de alacagim.

Frene basınca oluyor o titreme muhtemelen bu da ya ön fren balatalarınızın tamamen bittiğinin göstergesi olabilir. Daha kötü olasılık ise şanzımanda bir problem olması.

Şanzıman kaynaklı olması muhtemel.

LPG'li ise sübaplardan da olabilir.

Hocam sarsılıp durması neyse de devri çok yükselip harekete geçememesi falan ya kayışlarda ya da şanzımanda bir problem olduğuna delalet.

Geçmiş olsun.

Bosa aldiginda rolantide sacmaliyorsa bogaz kelebegi.

Bos viteste giderken frene basinca sarsiliyorsa diskler yamulmus.

Vitesteyken bastin gitmedi, baski balatan bitmis.

Sanziman sorunu gibi gelmedi, ama mumkun.

Balatalae gecen yil degismisti. Pandemi sebebi ile de fazla kullanmadik. Onu eledim aslinda. Tesekkurler tekrardan.

Balata baska, baski balata baska.
Disk yamulmasi baska olay

Diskler sicakken su birikintisine denk gelsen yamulur.
Baski balata zaten cekisle alakali o kolay kolay degismez 100bine kadar.

Divit yazdıktan sonra nasıl aklıma gelmedi dedim, baskı balata en olası durum.

Sonuç nedir?

Bir sürü.

www.arabalar.com.tr

www.sahibinden.com

www.sifiraracal.com

Ben buralara bakmıştım mesela araç alırken. Bu sitelerde sıfır da ikinci el de karşılaştırılabilir.

Soruyu yanlış sordum sanırım. Sadece bütün. Sıfır araçları arasında arama yapabileceğim bir site olacak. Şu şu özellikteki tüm sıfır araçlar ara diyeceğim ve çıkacak.

www.sahibinden.com

Markaya, bütçeye kasa tipine, vitese, yakıta vs göre aratabilirsin.

www.arabalar.com.tr

Epey'de de vardı araba özellikleri

Kullanım amacı ne olacak,çakı çok geniş bir tabir

Dağda bayırda can sıkıntısına dalları ağaçları soymak diyelim.

Her gün yanında taşıyacak mısın, cepte mi gezecek çantada mı? Kargo paketi mi kesecek sadece yoksa ahşap, metal gibi daha sert yüzeylerle işi olacak mı? Sadece bıçak mı olsun yoksa tornavida, şişe açacağı, tirbüşon gibi şeyler de olsun mu? Klasik bir görüntü mü yoksa daha maceracı mı bir model mi? Su ile etkileşime girecek mi, ıslak bırakacak veya düzenli bakım yapacak mısınız?

Her gün yanımda taşımayacağım. Sadece kırsal kesimlerde gezmede olduğum zamanlarda hobi amaçlı kullanmak için arıyorum. Düzenli bakım yapıcam. Ağaç ve ağaç gibi malzemeler üzerinde kullanıcam. Çok amaçlı çakı istemiyorum.

Kaliteli model dediğinize göre Buck öneririm. 9210 modeli iyidir başlangıç için.

klasik isviçre çakısı victornox'tur, yeni çıkardıkları evogrip serisi gayet güzel. aşırı fazla fonksiyonu olan çakılar kullanışlı değil.ağaç dediğin için ekteki gibi ağaç testeresi olan bir model alman daha doğru olur.

www.hepsiburada.com

www.leatherman.com.tr

türkiyeden alacaksan, yetkili av bayiileri dışından e ticaret sitelerinden alma çok fazla sahtesi var.

orjinal foto koyup, fiyatı neredeyse aynı, yarı yarıya bazen üç katı ucuz olarak ilan açıp sahte yollayıp geçiyolar.

çok marka var, sog, victorinox, crkt, buck, cold steel, wenger, gerber, böker, extrema ratio, opinel ama dediğim gibi türkiyede zor.

türk markalarından alabilirsin ama mogan ve bora, yabancı markalar gibi sahtesi pek yoktur.

ayrıca çok kaliteli az kaliteli diye olan şey tamamen tasarım ve kullanılan çelik. zaten bu tür çakı ve bıçaklarda kullanılacak çelik tamamen standardize edilmiştir.

mesela 4416 veya aus8 çelik gibi

kanunu nizamı da iyi araştır başına bela almayasın.

swiss çakılarında ben wenger'i daha çok beğenirim victorinoxtan çok daha kalitelidir.

Bahsedilen hobiyi ahşap oyma veya küçük dalları kesip biçme olarak anladığımdan rahatlıkla Opinel diyorum. Elinizin boyutuna göre (ortalama no.8'dir, küçük veya büyükse 7 veya 9 alın) herhangi bir inox modeli işinizi görür. Inox paslanmaz çelik demek, bakımı daha kolay oluyor. Markanın özellikle outdoor olan renkli modelleri var, hem bıçağın bir kısmı da testere gibi oluyor onlarda. Kalın dallarla çalışmayacaksınız şart değil yine de. Önereceğim klasik tasarımı olan traditional modelleri de aynı işi yapar, hem de doğa dışında da taşınabilir. Kanun kısmına değinmiş birisi, gerçekten önemli. Ama Opinel için söylüyorum, hiçbir yasağı çiğnemiyor zira otomatik açılmıyor ve dediğim boylardaki bıçakları yasak sınırını geçmeyen uzunlukta. Diğer sayılan bütün markalar da sonuna kadar doğru tercihler ama çoğunu siz de görmüşsünüzdür bakarken, ben hazır siz çok hakim değilken daha doğrusal yönlendireyim dedim. Orjinallik ve güvenilir satıcı konusunda alacağınız siteye veya lokasyona göre doğrudan isim verebilirim, karar verirseniz mesaj atarsınız.

ben fransaya gittiğimde opinelin 1 den 13e kadar tüm serilerini almıştım.

geleneksel olan seri kayın ağacından yapılıyor ağacın özelliği çok sağlam olması ve kesinlikle su çekmemesi.

bir çok ağaçtan yapılıyor ama en çok bulacağın kayın ağacıdır aşağıdaki linkteki gibi

www.hepsiburada.com

bunun dışında arkadaşın dediği plastik saplı olanlardan da aldım, normalde boyuna göre değişmekle birlikte 12-20 euro arası oluyor ahşaplar bu plastik 25 euroydu ben normal opinel kalitesini bulamadım, çeliği normal victorinox tarzındaki bir çelikti benim pek hoşuam gitmedi. aşağıda linktekiyle aynı hemen hemen

www.conrad.com

bu çakının et kalınlığı ve formu dolayısıyla çok bişey kesmeye müsait değil et kalınlığı yüksek , normal opineller gibi keyifli değil.

Aman diyim @killerbee! İleride duyuruya denk gelip okuyanlar korkunç yanlış bir bilgi almasın diye yazıyorum: Tüm ahşap saplı Opinel'ler (kayın, meşe, zeytin fark etmeksizin) suya karşı korumasızdır. Dış yüzeyleri günlük kullanımda zarar görmesin diye ince cilalıdır lakin bıçağın kapalıyken oturduğu yuva tamamen çıplak ağaçtır. Birkaç su damlası bile bu cilasız alan tarafından emilirse küçük şişmeler yapar, bıçağı açıp kapatırken problem olur. Doğrudan suyun altına tutarsanız veya makineye atarsanız hepten piç olur. Hepsi için çözüm de güneş altında veya kalorifer üstünde bekletmektir, hatta ciddi şişmelerde fırına atanlar da var. O yüzden temizlik içim bıçak ve sapı hafif nemli bir bezle silmek kafidir genelde, kurumuş ciddi bir leke varsa da bahsettiğim bıçak yuvasına su gelmemesine dikkat ederek temizlenmeli. Tüm bu dediklerim nehre düşse gık demeyecek olan plastik outdoor serisi için geçerli değildir.

9.

www.imdb.com

(bkz: the man from earth)

Time trap

Platform sayılır mı?

Bir de Hard Candy olabilir mi?

en son oxygen diye bir film var

(bkz: 12 angry man)
eski ve siyah beyaz bir film ama izlemezsen pişman olursun.

panic room
cube(belki?)
hateful eight(cogunlukla)

Allah, allah nasıl önerilmemiş; Room m.imdb.com

Russkiy kovcheg.
(bkz: şampiyon belli ikinci kim)

sürükleyiciden kastınız gerilim, macera türü bişi mi?

değilse ortaya karışık;
climax
zengin mutfağı
rear window
el metodo

ama en sevdiğim önceden de yazılan, 12 angry man.

Çoğunu da izlemişim ama izlemediklerim de var. birkaç gün idare eder onlar beni. Teşekkürler herkese.

Netflix oksijen

%20 gümrük vergisi kesiliyor. aliexpress'in dışında kapıya PTT geldiğinde tek ödeyeceğiniz miktar odur.

%20'nin bir alt limiti var, yanlış hatırlamıyorsam minimum 14 lira ödeniyor.

15-20 tl arası çıkar

ek olarak bu satıcıdan almayın bence. açılalı 1 ay olmamış daha. puanı bile yok. hiç güvenilir görünmüyor.

Güncelleme yapıyorum: bugün aliexpress alışverişim geldi, Aras kargoyla geldi, hiçbir şey ödemedim. Aliexpress de Amazon gibi gümrük vergisini son fiyata dahil ediyor sanırım artık.

Ayarlarda yok bildiğim kadarıyla.

Magic Enhancer gibi bir chrome eklentisi ile çözünürlüğü "default" olarak istediğiniz değere ayarlayabilirsiniz.

satılıyor zaten msata kutuları.

kullanılır ben de kutu bile yok ucunu usb 3'e çeviren bir kablo var kısa, onu takıp çıkarıyorum

LG'de biss key girme olayı yok. Ama ben de maçı LG'nin uydu alıcısı ile izledim yayın gitmedi.

Telefondan görüntüyü Miracast ile tv'ye yansıtabilirsiniz.

kanalları silip tekrar yükleme yapmayı dene. bende sony tv var hiç bir sorun olmadı trt için konuşacak olursak. ayrıca uydu taramasını doğru yapman gerekebilir. belki türksat doğu yerine batı seçmen gerekiyordur ya da tam tersi.

aynı serinini farklı pokemonlusu var bende de. bu kartların fiyatları zamanla çok arttı. takip ediyordum. bu kart first edition ve arka planı hologramlı. o yüzden değerli.

Koleksiyon kafası işte. Yatırımcılar işin içine girince fiyatlar patlıyor, fiyatlar patlayınca da garip garip nadirlik belirtileri çıkıyor.

Klasik oyun koleksiyoncusuyum (fakir olanından) son bir kaç yıl içerisinde hiç adı sanı anılmayan garip super mario bros variant'ları çok değişik paralara satılmaya başlandı mesela.

Pokemon kartlarının 500 bin dolarlık bir koleksiyon değeri yok. Mario kartlarının da yok.

Para transferi için kullanılıyor. ABD'de birine nedensiz yere 500 bin dolar veremezsin. Maliye iki tarafın da ensesine çöker. O sana pokemon kartı satar, sen de 500 bin dolar ödersin ; hem o 500 bin dolar dolaşıma girmiş olur hem de artık rüşvet mi verecektin, uyuşturucu parası mı, kumar borcu mu neyse onu halledersin.


edit: alttaki arkadaş benim "nadir ürünlerin koleksiyon değeri olmaz" dediğimi sanmış galiba. ben herhangi bir ürünün koleksiyon değerinden bahsetmedim. Pokemon kartlarının 500bin dolar koleksiyon değeri olmayacağından bahsettim. Az çok anlarım Pokemon kartlarından.

Linkteki satıcının geçmiş satışlarına bakın mesela 2000-3000 dolardan pahalı ürün satmamıştır eminim.

yukardaki arkadaşın şu söylemine katılmıyorum çünkü üretimi bir kez olan first edition olan bir kartın değeri 500 bin dolar olabilir. koleksiyon niteliği taşır. bir koleksiyonun değeri üstündeki sıfatlar ve piyasadaki bulunma nadirliğine göre artış gösterebilir. kara para aklayan var mıdır, vardır illaki ama o kartın koleksiyon değeri olmadığı anlamına gelmez.

örnek vermek gerekirse yıllarca milli piyango koleksiyonu yapıp milyon dolar değerlere ulaşan koleksiyonlar mevcut.

ryzen 7 4800h işlemcili olanında iGPU olarak AMD Radeon RX Vega 7 var diyor onun da benchmarkı bu sayfanın altlarında

www.notebookcheck.net

GTA 5 için 1366x768 çözünürlüğünde orta ayarlarda ortalama 77 fps diyor.

GTA 5 düşük ayar oynar ama o da 8 senelik oyun. Son 4-5 yılda çıkan oyunlardan pek bir şey oynamaz.

Eski COD'lardan oynayabilirsiniz. Ama Cold War falan çalışmaz.

"Yemek yardımı, yol yardımı, gıda yardımı, yakacak yardımı, konut yardımı, eğitim yardımı, çocuk yardımı, aile yardımı, taşıt yardımı, sağlık yardımı, sosyal yardım niteliğindeki yardımlar, devamlı ödenen primler çıplak ücrete dâhil edilir."

ilk doz için sinovac (inaktif) aşı randevusu verilmiyor zaten. sinovac seçseniz bile randevu kısmında kalıyorsunuz, sadece biontech seçeneği var şu an.

ikinci doz ilk dozdan 28 gün sonra.

biontechler ilk dozdan 6-8 hafta sonra değil mi?

28 gun kismini bilemiyorum ama o inaktif uyarisi sadece Sinovac asisinin oldugu zamandan kalma genel uyari mesaji imis, büyük ihtimalle Biontech de seceneklere eklendikten sonra degistirilmesi atlandi, gecen haftalarda randevu alan arkadasim 'size sira geldiginde boyle bir uyari cikacak, kabul ettiginizde Sinovac sectiginiz yanilgisina dusmeyin' demisti. Zaten Biontech aşisini olmadan once de ayrica bir kagit imzaliyorsunuz, yine ayni arkadaşım güvendiği uzmanlar, imzalanan kagitta yazanlarin insanlarin gereksizce korkmasina yol acacagini soyledigi icin kagidi okumadan imzaladigini soyledi, takintili kisilere aynisini oneririm.

@dali dili havali korna

ben ilk dozu olduğum anda e-nabız'da 28 gün sonrası için 2. doz tarihi çıktı.

bana da 182'yi aradığımda 81 ilde sadece biontech aşısı kullanıldığı bilgisi verildi.

Çin'den aşı tedariğinde sıkıntı olduğu için şuan sadece ilk dozu Sinovac olanlar için randevu veriliyor diye duydum. Ben de denedim, sinovac vermedi.

sinovac randevusu sadece ikinci doz için veriliyor diye biliyorum şu an. etrafımda ilk doz sinovac olmak isteyenler bekliyor.

Sinovac olmak için 3 hafta bekledim. Sonra sağlık bakanlığından bir tanıdık ilk doz için artık sinovac gelmeyeceğini söyledi mecburen biontech yaptırdım.

babam bugün sinovac oldu.

Aile hekiminden al. Sinovac var.

Neden herkes sinovac oluyor? Biontec daha güvenilir değil mi?

Nikah şekeri dağıtılmamasına daha çok yaşlı insanlar bozulacaktır.
Onlara da sempatik gelecek, kimsenin karşı çıkmayacağı Darüşşafaka'yı gördüm listede.

Ben çağdaş yaşamı destekleme derneği ile görüştüm bu hafta, onlar da magnet yapıyorlarmış. Kız çocukları, eğitim, Türkan Saylan olunca bana daha yakın geliyor buraya bağış yapmak.

Ben elim yettigince Darussafaka'ya bagis yapiyorum ve oldukca da guvendigim bir kurum.

Bir arkadaşım nikahta kedi maması dağıtmıştı. Hepsi tekli kilitli paketlerdeydi. Üzerine hasır iple bir not bağlanmıştı. Not da çok anlamlıydı. Faydası kedilere oldu.
Bağış fikri güzel, anlamlı ancak genelde insanlar üzerinde ayşe & ahmet 01.07.2021 yazan magnetleri buzdolaplarına asmıyorlar. Bu anlamda, bağış karşılığında verilen şeyin de kullanılabilir olması daha mantıklı geliyor bana. Sonuçta o dernek, onları da üretmek için bir kaynak harcıyor.

Sma derneğine yapmaya ne dersiniz?

Bu arada biz x bir hayvan besleme grubuna bağış yapmıştık. Magnet falan da dağıtmadık. 50x70 forexe “Nikah şekeri yerine x besleme grubuna bağış yaparak can dostlarımızı mutlu ettik. Unutmayın, bu dünya hepimizin” yazıp düğünün girişine astırmıştık.

Ya düğünde her cenahtan isim olur onların hepsinin kalbini okşayacak LÖSEV ve Darüşşafaka var, ben de ikisinden birini düşünüyorum.

(git: www.hayalleredokun.com)
biz burdan nişan için magnet yaptırdık. nikah içinde benzer bir yerden hediye yaptırmayı düşünüyoruz. henüz karar vermedik.

Duyuruda ogrencilere yap, bu tarz dernekler asiri zengin zaten.

Biz Nesin Vakfı'na bağış yapmıştık.

özellikler düşük üstüne de pahalı. alakasız olarak artık herşey gözüme pahalı geliyor.

Bu fiyata göre iyi ama ekranı küçük olduğu için düşündürür. 16 gb ram olsa alınırdı. İşlemcisi iyi.

işlemcisi fena değil ama ekran kartı ve ram kısmı sıkıntılı

16-512'liğini almak lazım 500-600 lira fark vardı.

Prof. Dr. Halil Bülent KARCI